Yunan mitolojisine göre efsanevi Altın Çağ'da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır.
Genellikle baz alınan Hesiod'un theogonisine göre en başta oniki Titan vardı. Bu Titanlar değişik kavramlarla özdeştirilmiştir. Örnek olarak, okyanus, hafıza, görüntü ve doğal kanun verilebilir. Baştaki oniki Titan daha sonra başka Titanları doğurdular. Bunlardan bazıları Prometheus ve Atlas'tı. Titanlar, babası Uranus'u tahttan atan Kronus tarafından yönetilmiştir. Titanlar ise Olimposlu tanrılar tarafından tahttan indirilmiştir.
İlk başta olan, orijinal oniki Titan ve simgeledikleri kavramlar aşağıdaki gibidir:
Okeanos - Okyanus
Tethys - Deniz * Hyperion - Gözlem
Theia - Görüntü
Koios - Akıl
Phoebe - Zeka
Kronus - Tarımsal bereket
Rhea - Cinsel bereket
Mnemosyne - Hafıza
Themis - Adalet
Krios
Lapetos
Okeanos
Yunan mitolojisinde, Uranus ile Gaia'nın çocuğu olan Titan'dır. Tüm okyanusların kişileşmiş hali olan Okeanos, genelde kaslı bir adamın uzun sakallı ve boynuzlu yüzüyle simgelenirdi. Okeanos'un alt kısmı bir yılanı andırıyordu.
Okeanos'un kardeşi olan bir başka Titan'la, Tethys'le zaman geçirmesi üçbin deniz nymphelerinin oluşmasına neden oldu. Oceanids olarak da bilinen bu nymphelerin her biri ayrı bir ırmak, çay, göl ya da havuzun hakimleri oldular.
Bazı araştırmacılar Okeanos'un önceleri tüm tuzlu suları temsil ettiğini düşünüyorlar. Bunun nedeni de o zamanlar Akdeniz ve Atlantik Okyanus'un çok fazla bilinmemesiydi. Ancak daha sonra coğrafya geliştikçe, Poseidon nerdeyse tamamı bilinen Akdeniz'i, Okeanos ise daha az bilinen Atlantik Okyanusu temsil etmeye başladı.
Okeanos, Prometheus ve Themis ile birlikte Olimposlularla Titanların arasında geçen savaşa katılmamışlardır.
Tethys
Yunan mitolojisinde bir titan olan Tethys, denizin, bereketli okyanusun tecessümüdür. Deniz tanrıçası olan Tethys, Uranus ile Gaia'nın kızıdır. Kocası ve erkek kardeşi olan Okeanos'dan birçok çocuğu olmuştur. Antik çağda onun dünyadaki büyük nehirlerin (Nil nehri vb) annesi olduğuna inanılırdı. Aynı zamanda Tethys Okeanos'dan çok güzel 3 bin kadar peri kızı doğurmuştur.
Oğlu, Yunan deniz tanrılarından biri olan Peneus'tur.
Hyperion
Homeros'un Iliyad ve Odyssey'sinde gunes tanrisi Helios Hyperion olarak gecer. Ancak Homeros ve Hesiodos bazi yapitlarinda gunes, 'Hyperion'un oglu' anlamia gelen Hyperonides olarak gecer. Bu betinlemeye gore ise Hyperion'la gunes tanimlari ayrilmis olmustur. Hyperion genellikle gozlem tanrisi olarak dusunulur. Bunun yaninda gorme tanrisi Theia'nin da kardesidir. Daha yeni Yunan edebiyatinda Hyperion, Helios'tan bir Titan olarak ayrilmistir. Bu tanima gore Hypperion, Gaia'yla Uranus'un cocugu ve Theia'dan Helios, Selene ve Eos'un babasi olarak gecer.
Theia
Yunan mitolojisinde, Theia, Titanlar'ın aydınlıktan sorumlu olanı idi. Kardesi ve kocasi Hyperion'dan Helios, Selene ve Eos'un annesidir. Thia veya Thea diye de anılır. Bir diğer ismiyse Euryphaessa'dır. Euryphaessa, geniş aydınlatır anlamına gelir.
Koios
Yunan mitolojisinde, Koios, akil Titan'iydi. Kiz kardesi olan zeka Titan'i Phoebe'dan Leto ve Asteria'yi dogurmustir. Leto, Zeus'la birlesmis ve Artemis ve Apollo'yu dogurmustir. Diger Titanlar gibi, Koios da Zeus ve diger Olimposlu tanrılar tarafindan tahttan indirilmistir.
Phoebe
Phoebe, Uranus'le Gaia'nin cocuklari olan Titanlardandir. Geleneksel olarak ayla iliskilendirilen Phoebe, Apollo ve Artemis'in anneannesidir. Koios'tan Leto ve Asteria'yi dogurmustir.
Kronus
Cronos ya da Kronos, Yunan mitolojisinde titanların başıdır. Babası Uranus ve annesi Gaia'dır.
Annesi Gaia'nın yardımıyla, babasını alt ederek Tartarus'un derinliklerine hapsetmiş ve kendisi başa geçmiştir. Kronus'un başta olduğu bu çağa Altın Çağ denir.
Kronus, babasını yenerken ondan öğrendiği, kendisininde aynı kadere sahip olacağı gerçeğinden korktuğu için bütün çocuklarını yutmaya başlamıştır. Eşi ve kızkardeşi Rheia'dan olan Demeter, Hera, Hades, Hestia ve Poseidon (mitoloji)'u doğar doğmaz yutmuş, Rheia sonraki çocukları Zeus'u korumak için bir plan yaparak Kronus'a onun yerine bir taş yedirtmeyi başarmıştır. Zeus'u büyüyene dek İda dağında saklamıştır, Zeus büyüdüğünde babasını yenmiş ve kardeşlerini kurtararak hüküm sürmeye başlamıştır.
Rhea
Rhea, Gaia ve Uranos'u kızıdır. Kardeşi Kronos'a eş olur ve onunla üçüncü kuşak tanrılar olan olymposluları üretir. Fakat Rhea çocuk doğurdukça eşi ve kardeşi Kronos onları yer. Rhea Zeus'u dünyaya getirmeden önce annesi ve babasının yardımıyla Lyktos mağarasına saklanır. Kronos onu yemeye geldiğinde Rhea bezlere sarılı bir taşı verir ve Zeus kurtulur.
Mnemosyne
Mnemosyne (Yunanca Mνημοσύνη), Yunan mitolojisinde ilahi bellek, hatıra'nın tecessümüdür (cismanileşmesi). Gaia ile Uranus'ün kızı olan Mnemosyne ilk titanlardandır ve hafızanın, hatıranın tanrıçasıdır. Zeus'un babası olduğu Müzlerin (Muses - İlham perileri) annesidir. Efsaneye göre Zeus, Mnemosyne ile dokuz gece geçirir, ve bu gecelerin her biri için bir Müz dünyaya gelir.
Mnemosyne aynı zamanda yeraltı dünyasında (ahiret - hades) akan bir nehrin adıdır. Lethe'nin zıddı olan bu nehir, kendisinden içenlere (ki bunlar reenkarne olmaya hazırlanan ölü canlardır) geçmiş yaşamları hakkındaki her şeyi hatırlatır.
Themis
Themis, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia'nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae'nin annesidir.
Kendisi öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehânet yeri olan Delphi tapınağını o inşa etmiştir.
İlk dönemlerde tam zıddı olduğu Eris ile beraber ve benzer resmedilmiştir. Son dönemlerde ve daha sonraki çağlarda ise gözleri bağlı elinde bir terazi ile resmedilmiştir. Roma mitolojisindeki Iustitia (ilahi adaletin tecessümü) Themis'in roma mitolojisindeki karşılığıdır denilebilir.
Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir Tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir Tanrıça, bir Tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır. Ama gelip geçici bir yasa değil, Tanrılar dünyasında da insanlar dünyasında da değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis tir. Themis, Olympos’ta yaşar, Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Olympos'taki düzeni o korur, Homeros’u da tanır, bilir onu, Hera ile Zeus’la konuştuğunu gösterir İlyada’da, ama çok söz edilmez Themis ten, efsanesi, öyküsü yoktur, Her yerde her zaman vardır. Ürettiği, tanrısal varlıklarla sürdürür etkisini, bu varlıklarlarda Tanrılardan daha güçlü oldukları için ehramın tepesinde oturur gibidir Themis. Adı da koymak, yerleştirmek, oturtmak anlamına gelen bir kökten türemiştir .
Kısaca belirtmek gerekirse; “Kılıç” adeletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, “Terazi” adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeler. “Kadın” ve “Bakire” olması bağımsızlığı ifade eder. Ayrıca kadının gözü bağlıdır. bu da tarafsızlığını simgeler.
Kriyus
Yunan mitolojisinde bir titan. Uranus ile Gaia'nın oğlu. Eurybia'dan Pallas isimli oğula sahip olmuştur.
Iapetos
Iapetos veya Iapetus, Uranüs (gök) ile Gaya'nın (yer) oğlu olan bir Titan'dır. Okeanos ile Tethys'in kızlarından bir olan Klymene ile evlenmiş ve bunun sonucunda Atlas, Menoitios, Prometheus ve Epimetheus olmak üzere 4 çocuk meydana getirmiştir. Bunun için evrensel tufandan sonra Deukalion, Prometheus aracılığıyla İapetos'a bağlanmaktadır.
Bununla beraber...
Atlas
Atlas, Yunan mitolojisinde Iapetos ile Klymene'nin 13 çocuğundan en güçlü olanıdır.
Olympos’a saldırdığı için Zeus tarafından gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalandırılmıştır.
Bu mitolojik dayanakla tıpta kafatasını taşıyan ilk omura da atlas adı verilmiştir.
Atlas'ın değişik tanrıçalardan babası olduğu daha çok kız olan çocukları şunlardır:
* Hesperis'tan, Hesperides;
* Pleione (veya Aethra)
* Hyades,
* Hyas,(erkek)
* Pleiades;
* ve diğerleri
* Calypso,
* Dione,
* Dilara Narin.
Geryoneus
Geryoneus (Geryones, Geryon) Chrysaor ve Callirhoe'nun oğlu, ve Batı Akdeniz'de Erytheia adasında hüküm sürmekte olan korkunç bir titandı. Geryoneus 3 başa, 6 adet kola ve 3 adet ayrı vücuda sahip bir savaşçı görünümündeydi.
Cerberus'un kardeşi olan 2 başlı Orthrus isimli bir çoban köpeğine, ve sahip olduğu muhteşem kırmızı sığırlarına çobanlık eden Eurytion isimli bir hizmetkara sahipti.
Herkül'ün Onuncu Görevi
Herkül onuncu görevi, Erytheia'da bulunan ve Geryoneus'a ait olan kırmızı sığırları Atina'ya getirmekti. Bu zorlu görev öncesi çok sıcak Libya Çölünü geçmek zorunda olan Herkül, çöl'de yol alırken, sıcaktan çok sinirlenir. Bunun üzerine Güneş'e (Helios) ok atıp sinirinin geçmesini sağlamaya çalışan Herkül'e, Helios bu cesaretine duyduğu takdirden ötürü, Herkül'e altından bir kayık hediye eder. Herkül bu kayık ile Akdeniz'de yol olarak Erytheia adasına ulaşır.
Adaya çıktıktan sonra ilk olarak çoban köpeği Orthrus ile karşılaşan Herkül hayvanı, zeytin ağacından yapılma sopası ile öldürür. Orthrus'un ardından, çoban Eurytion'u da aynı şekilde devredışı bırakan Herkül'ün karşısına en son olarak Geryoneus çıkar.
Hidra kanına bulanmış oklarından biri ile Geryoneus'u alnının ortasından vuran Herkül, Korkunç titan'ın acı bir bağırışı ile ölmesine tanıklık eder. Bundan sonra, Eurystheus'a götürmek üzere, sığırlarla birlikte yola çıkan Herkül, İtalya'daki Aventine tepesi yakınlarında mola verip uyuduğu sırada, sürünün bir kısmı Cacus tarafından çalınır. Sürünün geri kalanı ile yoluna devam eden Herkül, yolda bir mağara girişine geldiğinde, mağaranın içerisinden dışarıdaki hayvanlara gelen çağrıları duyar. Bunun üzerine mağaraya giren Herkül, Cacus'u mağaranın içerisinde öldürerek, çalınan hayvanları tekrar sürüye katar.
Atina'ya olan yolculuğu esnasında, Hera'nın gönderdiği dev bir at sineği tarafından korkup dağılan hayvanları toplamak için bir yıl daha vakit harcayan Herkül, yine Hera tarafından yol üzerinde suları yükseltilmiş olan bir nehri aşmak için de, nehrin bir kısmını taşlar ile doldurarak sığ bir alan oluşturur ve sığırların bu kısımdan geçmesini mümkün kılar.
Uzun uğraşlar sonunda sürüyü Atina'ya ulaştıran Herkül, sığırları Eurystheus'teslim eder. Eurystheus ise hayvanların tümünü Hera'ya adak olarak kurban eder.
Prometheus
Prometheus, (Yaygın okunuş biçimi: Promete), Yunan mitolojisine göre ilk uygarlığın öncüsüdür. Mitolojiye göre, Tanrılardan öc almak amacıyla balçıktan yarattığı ilk erkek insana uygarlığı vermek için gökyüzünden ateşi çalan titandır.
Bu tasarımda insan, bir öc alma öğesidir. Nitekim Prometheus da öc anlamına gelen Yunanca tisis sözcük kökünden türetilen bir titan, bir dev ismidir. Ama (O) Yunan mitolojisinin öbür devleri gibi doğadışı, korkunç ve acaip bir yaratık değildir. Tersine çok akıllı, duygulu ve iyicil bir yaratıktır. Bencilliklerinden ve despotluklarından ötürü tanrılara, özellikle de Zeus'a kızmaktadır. İnsanları da evrende kendine benzer varlıkları çoğaltmak için yaratır. Tanrıların tanrısal serüvenine karşı, Prometheus'un insansal serüveni böyle başlar.
Hesiodos'a göre İapetos'la ve Klymene'nin oğlu ve Atlas, Menoitios ve Epimetheus'un kardeşidir. Bazı metinlerde Prometheus'un annesi Asia ve kardeşi Athos olarak gösterilir. Prometheus, öteki kardeşleri gibi, tanrısal düzene kafa tutmuş, karşı çıkmış ne var ki öteki kardeşlerinden farklı olarak sonunda insanlar yaratmak ve onlara ateşi (yaratıcılığı, bilimi, uygarlığı) vermekle bu düzeni değiştirmeyi başarmıştır.
Olympos tanrılarının kuvvet ve kudretine karşılık, Prometheus'da kurnazlık ve zeka vardır. Titanların isyanları sırasında tarafsızlığını korumuş ve başkaldırmamış bir Titan oğlu olarak Zeus'un gözüne girmeyi başarmıştı. Zeus onu Olympos'daki ölümsüzlerin arasına aldı. Oysa o Zeus ve arkadaşlarına karşı kin besliyordu. Dedelerinin öcünü almak için, kendi gözyaşıyla yoğurduğu balçıktan ilk insanı yarattı. Sonra onun acizliğine acıyarak, Hephahistos (Ateş Tanrısı) alevler saçan ocağından bir kıvılcım çaldı ve insanlara armağan etti. Bunun için Tanrı Zeus tarafından Kafkas Dağında zincire vurulmuş ve Prometheus Desmotes (zincire vurulmuş Prometheus) adıyla anılmıştır. Tanrılarca görevlendirilen bir kartal(bazen akbabayla karıştırılır) sürekli olarak, her gece yeniden oluşan karaciğerini kemirmektedir. Onu Kafkas dağının tepesindeki bu işkenceden Zeus'un oğlu yarı tanrı, ölümlü Herakles kurtarır. Prometheus; "Zeus tahtından düşmedikçe benim işkencelerimin sonu yoktur" der, böylelikle insanlığa özgürlüğün yolunu göstermiş olur.
Bu arada Zeus, kendisini hiçe sayan insanlara da bir ders vermek için, Hephaistos'a su ve balçıktan ilk bakirenin heykelini yaptırdı ve kalbine ruh yerine Prometheus'un ateşi çaldığı yerden aldığı bir kıvılcımı koydu ona Pandora ismini verdi. Onu insanlara yollarken eline verdiği kutuda ise tüm kötülük ve ızdıraplar vardı. Zeus böylece insanlardan da intikamını aldı.
Zincire vurulmasındaki asıl neden Zeus'un ondan korkuyor olmasıdır. Geleceği görme yetisi olan bir titan'dır ve bu yetisini kullanarak Zeus'un Kronos'u tahttan indirmesine yardımcı olmuştur. Gelecekte de Prometheus'un bu özelliğini kendisinin tahttan düşürülmesi için de kullanacağından korkan Zeus, Prometheus'un ateşi (bilgiyi) çalarak insanlara vermesi ile ondan kurtulmak için gerekli fırsatı elde etmiştir. Bu işkence 30000 yıl sürmek üzere planlanmıştı, fakat Herakles'in onu serbest bırakmasıyla Prometheus kendisinin karaciğerini her gün yiyen kartalı buldu ve öç olarak Zeus'un Prometheus'u cezalandırmakla görevlendirdiği kartalın karaciğerini yedi. Zeus bu şekilde cezasını sonlandıran Prometheus'u affetti ve tekrar ölümsüzler arasına aldı.
Selene
Selene (Yunanca: Σελήνη, "ay"; Roma'da Luna) Yunan mitolojisindeki ay tanrıçası. Hyperion ve Theia isimli titanların kızıdır.
Bir ay tanrıçası her zaman büyük bir görev ve öneme saiptir. Eğer ismi Yunanca kökenli ise, büyük ihtimalle "ışık" anlamındaki selas ile ilişkili olmalıdır (Kerenyi s. 197). Zamanla Selene'nin yeri Artemis tarafından alınmıştır, bu nedenle bazı yazarlar onu Artemis gibi tanımlamış ve tasvir etmişlerdir. Hatta bu nedenle Zeus veya Pallas'ın kızı olarak tanımlandığı da olmuştur.
Geleneksel ilahi soyağacına göre Helios, yani güneşin, onun erkek kardeşiydi. Helios gökyüzündeki yolculuğunu bitirdiğinde, Selene kendi yolculuğuna başlardı. Ayrıca Eos, gün doğumunun (şafak) tanrıçası, da onun kardeşiydi.
Sanat eserlerinde, Selene bir çift at veya öküz tarafından çekilen gümüş bir savaş arabısını süren, solgun yüzlü güzel bir kadın olarak tasvir edilmiştir. Sıklıkla, başında bir yarım ay ve elinde bir meşale ile bir atı veya boğayı sürerken resmedilmiştir.
0 Yorumlar