Geçtiğimiz hafta Siggraph konferansında, teknoloji dünyasının iki etkili lideri, Nvidia CEO'su Jensen Huang ve Meta (eski adıyla Facebook) CEO'su Mark Zuckerberg sahneye çıkarak teknolojinin evrilen manzarasını tartıştılar. Huang'ın konuşması çoğunlukla bilinen konuları tekrar ele alırken, Zuckerberg ile Huang arasındaki diyalog, özellikle yapay zekanın (AI) sosyal medyadaki geleceği açısından ilginç içgörüler sundu. Facebook’un AI ile ilgili geleceği doğrudan ele alınmadı, ancak konuşmaları, ortaya çıkan olanaklara dair ipuçları vererek bazı boşlukları doldurmamıza olanak sağladı.
Zuckerberg ve Huang'ın kişisel teknoloji konusundaki bakış açıları belirgin şekilde farklılık gösterdi. Zuckerberg mevcut gelişmelerle nelerin başarılabileceğine vurgu yaparken, Huang yapılması gerekenler üzerinde durdu. Bu yaklaşım farklılığı, teknolojinin geleceğiyle ilgili önemli bir tartışmayı gündeme getiriyor.
Mark Zuckerberg’in Kamu İmajının Evrimi
Toplantıda en dikkat çekici unsurlardan biri, Mark Zuckerberg'in kendini sunma biçimiydi. Genellikle soğuk ve mekanik bir tavır sergileyen Zuckerberg, bu tartışma sırasında daha samimi bir şekilde ortaya çıktı. Huang ile dostça bir etkileşimde bulundu ve nadiren görülen bir tarafını sergiledi. Bu kamu imajındaki değişim, önemli bir kişisel evrimi işaret ediyor ve muhtemelen hedeflenmiş bir çabanın sonucu. Bu, ileride kamuoyunda daha olumlu bir şekilde karşılanmasını sağlayabilir.
Bu evrim, teknoloji liderlerinin yalnızca teknik bilgi ve yenilikçilik yeteneklerine değil, aynı zamanda insanlarla insani bir düzeyde bağlantı kurabilme yeteneğine de sahip olmaları gerektiğini hatırlatıyor. Zuckerberg’in yeni kazanılan çekiciliği, Meta'nın gelecekteki girişimlerinde önemli bir rol oynayabilir.
Kişisel Teknolojinin Geleceği
Zuckerberg ve Huang, gelişmiş artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) gözlüklerinin potansiyelini keşfettiklerinde, bu cihazların önümüzdeki yıllarda akıllı telefonların yerini alabileceğini işaret ettiler. Akıllı telefon teknolojisindeki ilerlemelere rağmen, bu cihazlar hala kişisel bilgisayarlardan kaynaklanan grafiksel kullanıcı arayüzüne (GUI) bağlı kalıyor. Esasen, akıllı telefonlar, klavye ve fare yerine dokunmatik ekranlarla donatılmış kompakt bilgisayarlar.
Ancak, AI özellikle konuşma odaklı yapay zeka, bu alanı doğal dil arayüzleri ile devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahip. Sesli kontrol edilen akıllı telefonlar bu yönde bir ilk adım niteliğindedir. Daha mantıklı bir ilerleme, mikrofonu ağzınıza daha yakın getiren ve gözlerinizin önünde doğrudan bir ekran entegre eden bir cihaz takmaktır.
Günümüzde birçok insan telefonlarına gömülmüş halde yürüyor ve bu durum güvenlik riskleri taşıyor. Şeffaf bir ekranın gözlerinizin önüne yerleştirildiği ve çevredeki engelleri haber veren bir kamera sisteminin bulunduğu bir gelecek hayal edin. Bu, kullanıcıların ellerini serbest tutarken çevrelerinde neler olup bittiğinin farkında olmalarını sağlayacak. Ancak Zuckerberg, daha acil olan seçeneklere odaklanıyor; örneğin, Ray-Ban Meta Akıllı Gözlükleri. Bu gözlükler sesli komutları alabiliyor, ses iletebiliyor ve görüntü yakalayabiliyor, ancak entegre bir ekranları yok, bu da maliyet, ağırlık ve hacim endişeleri nedeniyle. Ağırlıklı başlıklar gibi Apple’ın Vision Pro’suna karşı kamuoyunun direncini de doğru bir şekilde belirtti.
Zuckerberg, daha geniş bir benimseme için ideal AR/VR gözlüğünün, Vision Pro’nun görsel yeteneklerini çok daha hafif, gözlük benzeri bir form faktöründe sunması gerektiğini kabul etti. Bu teknolojinin henüz hazır olmadığını belirterek, Zuckerberg’in daha pratik çözümler üzerindeki odağının dikkat çekici bir karşılık bulduğunu vurguladı. Ancak uzun vadede, başarının yüksek kaliteli başlıkların işlevselliği ile daha hafif akıllı gözlüklerin konforunu birleştiren cihazlara dayanacağı muhtemeldir.
Bu tür bir cihaz, akıllı telefonların yerini alabilir ve AI destekli dijital asistanlar çağına geçişi işaret edebilir; bu asistanlar, bizim sınırlamalarımıza uyum sağlamak yerine daha sezgisel bir şekilde anlamaya ve işbirliği yapmaya yardımcı olur.
Facebook’un AI Destekli Geleceği
Konuşmanın ilginç yönlerinden biri, Zuckerberg'in öneri motorları ve bunların kurumsal e-ticaret sistemlerinde potansiyel uygulamaları hakkında konuşmasıydı. Ancak bu, bazı endişeleri de beraberinde getirdi. Bu kavram, Netscape'in çöküşüne yol açan durumu hatırlatıyor; çünkü kurumsal yazılım geliştirmek karmaşık bir iştir ve kurumsal alıcılar arasında güçlü bir marka güveni gerektirir. Facebook ya da Meta'nın bu alanda başarılı olmak için gereken kurumsal itibara sahip olmadığı söylenebilir.
Ancak, öneri motorlarının Facebook’a entegre edilmesi dönüştürücü bir etki yaratabilir. Reklam sunumunu iyileştirmek ve kullanıcıları ortak ilgi alanlarıyla bir araya getirmek, Facebook'u ilişkiler kurma ve sürdürme platformu olarak daha da yakınlaştırabilir. AI'nın uygun kullanımı ile Facebook, kullanıcılara yalnızca istedikleri ürünleri değil, aynı zamanda benzer kişilik ve ilgi alanlarına sahip yeni insanları tanıtma konusunda daha etkili hale gelebilir. Bu, Facebook'u, gerçek insanlarla veya destek ve etkileşim sunan AI destekli arkadaşlarla gerçek bağlantılar kurarak yalnızlıkla mücadele eden bir platform haline dönüştürebilir.
Bu bağlamda, Zuckerberg ve Huang dijital insanların geliştirilmesi üzerinde de durdular. Huang'ın kendisinin dijital versiyonlarını oluşturma çalışmaları, sizin adınıza görevleri üstlenebilen veya insan bağlantılarında zorluk yaşayan bireylerle etkileşimde bulunabilen dijital avatarlar gibi yeni olanakları açabilir.
Zuckerberg ile Huang arasındaki diyalog, AI'nın yeni araçların geliştirilmesi ve mevcut platformların iyileştirilmesindeki merkezi rolüne dair bir bakış sunuyor. Huang'ın AI teknolojileri oluşturma odaklı yaklaşımı, Zuckerberg'in pratik uygulamalara vurgu yapmasıyla zıtlık gösteriyor, ancak her iki bakış açısı da teknolojinin nereye gideceği konusunda daha geniş bir anlayışa katkıda bulunuyor.
Giyilebilir cihazların akıllı telefonların yerini alabileceği fikri, kişisel teknolojide bir sonraki büyük evrime işaret ediyor. Öte yandan, AI ve öneri motorları etrafında yapılan tartışma, Facebook'un bağlantı ve topluluk oluşturma konusunda daha güçlü bir platforma dönüşme potansiyelini gösteriyor.
Bu potansiyel gelecekleri keşfederek, önümüzdeki değişikliklere daha iyi hazırlanmamız mümkün. Siggraph’ın bu yılki ana sahne etkinliği, teknoloji endüstrisinin nereye gittiğine dair değerli içgörüler sundu; bu nedenle kişisel teknoloji ve sosyal medyanın geleceğiyle ilgilenen herkes için izlenmesi gereken bir etkinlik oldu.
0 Yorumlar