Mısır Piramitlerinin Gizemleri






PİRAMİTLER, MISIR PİRAMİTLERİ, PİRAMİTLERİN SIRLARI, PİRAMİTLERİN GİZEMLERİ, PİRAMİTLERLE İLGİLİ BİLİMİN CEVAPLAYAMADIĞI SORULAR, PİRAMİTLERİN YAPILIŞ SIRRI…


YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN DEĞERLİDİR...


Uzun süreli araştırmamın sonuçlarıdır, yorumlarınızı bekliyorum...



piramidlerin sırları.jpg



Her biri 20 ton olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşları temin edilebilecek en yakın mesafe yüzlerce kilometre uzaklıktadır. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar bulunmaktadır. (Bu yazının devamında bu varsayımlardan bahsedeceğiz. Cinler, Uzaylılar…)





firavun.png



Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmektedir. (doğduğu ve tahta çıktığı günler)





mumya.jpg







Mumyalarda radyoaktif madde bulunduğundan mumyaları ilk bulan 12 bilim adamı kanserden ölmüştür. (Bilim adamlarının tek tek ölüm haberleriyle birlikte kralın mezarının lanetli olduğu haberleri ortaya çıkmıştır. Sonraki araştırmalarda lanet değil, o devre göre çok üstün bir zekanın bunu düşünebileceği konuşulmuştur. Yada insan üstü varlıkların.)



piramitin içi



Piramitlerin içerisinde ultra sount,radar,sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır.



Kirletilmiş suyu, birkaç gün Piramit’in içine bıirakırsanız, suyu arıtılmış olarak bulursunuz.



Piramit"in içerisinde süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelir.



piramit iç görünüm



Bitkiler piramitin içinde daha çabuk büyür.



Piramit’in içine bırakılmış su, 5 hafta süreyle bekletildikten sonra yüz losyonu olarak kullanılabilir.



Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır.



Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar piramidin içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.



Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur



piramitlerdeki gizli tüneller



Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar, fakat içlerini göremediler.



mpl_2b.jpg



Büyük Piramitin açilari,Nil"in delta yöresini iki esit parçaya bölerler.





Gize’deki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak şekilde düzenlenmişlerdir. Bu üçgenin kenarlarinin birbirlerine göre orani 3:4:5"dir.





Büyük Piramitin tabininin yüzeyi,anitin yarisinin iki katina bölündügünde pi=3,14 sayisi elde edilir.



pyr-geom.gif





Büyük Piramitin dört yüzeyinin toplam yüzölçümü, piramit yüksekliginin karesine esittir



mpl_2_ps.jpg



Büyük Piramit, dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alıyor.





Büyük Piramit,dört ana yöne göre düzenlenerek insa edilmistir.





mpl_2ikonos.gif



Piramit dev bir günes saatidir.Ekim ortasiyla Mart basi arasinda düsürdügü gölgeler mevsimleri ve yilin uzunlugunu gösterirler.Piramiti çeviren tas levhalarin uzunlugu bir günün gölge uzunluguna esittir.Bu gölgelerin tas levhalar üstinde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yilin uzunlugu yanlissiz olarak saptanabiliyordu.





Büyük Piramit"le dünyanin merkezi arasindaki uzaklik,Kuzey kutbuyla arasindaki uzakliga esittir ve kuzey kutbuyla dünyanin merkezi arasindaki uzakliga esittir.



gp_em.jpg



Piramitin yüksekligiyle,çevresi arasindaki oran,bir dairenin yari çapiyla çevresi arasindaki oranin dengidir.Dört kenarlar dünyanin en büyük ve çarpici üçgenleridir.





Gizde"den geçen boylam,dünyanin denizleriyle anakaralarini iki esit parçaya böler.Bu boylam ayrica,kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylam olup,bütün yer kürenin uzunluguna ölçümünde dogal sifir noktasini olusturur.







bbbbbbaj5.png



Büyük piramitin tepesi Kuzey kutbunu,çevresi ekvatorun uzunlugunu temsil eder.Ve iki uzunluk ayni mikyasa uygunluk gösterir.



PİRAMİTLER"in sayısı 80"e yakındır. Hepsi Nilun binlerce yıl önce dolanımının en yüksek noktasına varmış Sirius yıldızı ışınlarının piramidin güney tarafı üzerine diklemesine düştüğü bir devrede inşa edilmiş olduğunu söyler.



mpl_2ft.jpg



Piramidin yapım planında sık sık karşımıza çıkan 286,1022 sayısı anahtar sayı olarak kabul edilir, çünkü bu sayı güneş ve yıldız yılının değerini, güneş ile yeryüzü arasındaki uzaklığı, yeryüzü ile yörüngesi arasındaki ilişkiye göre yerçekimi kanununu ve yeryüzü yörüngesinin merkezkaç değişimlerinin sınırlarını belirlemeye olanak sağlamaktadır. Görüleceği üzere Piramit gerçek bir geometri ve ölçü harikasıdır. Birçok bilim adamı ve yazar Gizanin bugünkü bilim bilgileri ve makinelerle bile yapılamayacağını ısrarla söylemektedirler. Büyük Piramit, hiçbir zaman anlaşılmamış olan bir tekniğin ve dehanın gözle görülür tanıklığını yapmaktadır.



horus-ani.jpg



dddddddpr1.png



Peki Keops Piramidiun Other Tongues , OtherFlesh ( Başka Diller , Başka Bedenler ) isimli eserinde belirttiğine göre , dünya dışı kökenli insanlar yapıyı meydana getiren çok iri taşları antigravitasyon ya da sonik yöntemlerle ilgili bilgileri uygulayarak yerleştirmişlerdi. Belki de bu insanlar aynı güçleri kendi uzay araçlarını hareket ettirmede de kullanıyorlardı.





mpl_2conc2.gif





Yakın zamanda Mısır"daki Büyük Piramitin hemen üstünde fotograflanmış disk biçiminde bir UFO



Keops Piramidi ya da Büyük Piramit , Kahirenin 16.km. kadar batısındadır. Taban yüzeyi yaklaşık 53.000 m2 lik bir alanı kaplar. Orijinal yüksekliğinin 146 ile 148 m. arasında olduğu tahmin edilir. İnşa edildiği dönemde üzerinde bulunması gereken Kapak Taşının artık olmaması nedeniyle şimdiki yüksekliği 137 metre kadardır. Yapılan hesaplara göre Büyük Piramit İngilterede Hz. İsadan bu yana inşa edilmiş olan tüm katedral , kilise ve şapellerden daha fazla taş kütlesine sahiptir.



mpl_2conc3.gif



Keops Piramidinin yapımında 2.600.000 adedi aşkın granit ve kireçtaşı blok kullanılmıştır. Blokların ağırlığı 2 tondan 70 tona kadar değişir. Santimetrenin 40’da 1’ine kadar bir hassasiyetle kesilen bloklar o kadar hassas bir şekilde birleştirilmiştir ki , aralarındaki derzlerin açıklığı hiç bir zaman santimetrenin 20 de birini aşmaz.





63124625dt8.jpg



Arap tarihçisi Abu Zeyd el Balkhy. Eski bir yazılı kaynağa dayanarak Büyük Piramidin Çalgı Takımyıldızı (Lyra ) Yengeç burcundayken , yani hicretten 2 kere 36.000 yıl önce inşa edildiğini yazar. Bu da yaklaşık olarak günümüzden 73.000 yıl öncesine denk gelir. Ayrıca piramit üzerinde yapılan Karbon-14 tarih belirleme çalışmaları da yine M.Ö 71.000 yılını göstermektedir.



mpl_2a.jpg



Kefren Piramidi de Büyük Piramidin hemen yanında yükselir. Yüksekliği ilkinden biraz daha azdır. Ancak daha yüksek bir taban üzerinde inşa edildiğinden Büyük Piramitten daha yüksekmiş gibi görünür. Taban kenarı 216 metredir.





Mikerinos Piramidi ise , 70 metrelik yüksekliği ve 108 metreyi bulan taban kenarı ile diğerlerinin yanında çok küçük kalmaktadır. Giza düzlüğünde yer alan bu üç piramidin önemli ortak özellikleri vardır Şöyle sıralayalım :





gp_pidwg.gif



Yapıların yüzleri yere 52 derecelik açı yapar.





Giriş yerleri kuzey yüzlerinde açılmıştır ve giriş geçitleri yerle 26 derecelik bir açı yapar. Bu doğrultudan gök kutbuna bakarlar.





Bu gün için astronomi ve matematik sayesinde çözülebilen karmaşık bir mimari yapıya sahip piramitler hakkında şöyle bir örnek fikir verebilir:





pyr_pisml.jpg



52 derecelik açı , piramitlerin inşaatçıları için dairenin kare haline getirilmesine ilişkin Kutsal Geometri probleminin çözümünü sağlayan bir unsur olmuştur. Bu eğimde , yani 51 derece 52 dakikalık bir açıda yapılmış bir piramidin yüksekliği ile tabandaki çevre uzunluğu arasındaki oran , bir dairenin yarıçapı ile çevresi arasındaki orana eşittir. Bu oran ½ değerindedir. Sonuçta Gize piramitlerinin inşasında pi = 3.1415 değerinin kullanılmış olması günümüz bilim adamlarının şaşırtıcı bulduğu bir gerçektir.



mpl_2shafts.gif



Eski Mısırın D.D uygarlıklarla kurdukları bilimsel, sanatsal ve kültürel bağları örneklerken üzerinde durmak istediğimiz konu Piramitlerin mimari, arkeolojik ve matematiksel yönlerinden çok , kozmik anlamları. Bu nedenle şimdi birazda Giza Piramitlerini okült açıdan inceleyelim.





Teozofist A.P. Sinnett, Büyük piramidin yapımıyla ilgili şunları söylüyordu:





Keops Piramidinin yapımında kullanılan taşların manipülasyonu, ancak ve ancak , daha sonraları insanların yitirdikleri belirli bir doğa bilgisinin bu işte kullanılmış olmasıyla açıklanabilir. Doğanın gizemiyle ilgili o bilginin Veli bekçileri , ağır cisimlerin fiili ağırlığını istedikleri gibi değiştirebilecek şekilde maddenin çekimini kontrol edebilirler ve daima da edebilmişlerdir."





"Dev yapılar mimarisinin harikaları işte böyle açıklanır. Piramitlerin yapımını yöneten üstatlar , kullanılan taşları kısmen levite etmek şekliyle bu işlemi kolaylaştırmışlardı. Majik asalar... Üstatlara eski çağlarda , doğanın kudretini açığa çıkaran anahtarlar teslim edilirdi. Gizli kelimeler ve vibrasyonel motor... Dalga boyları ve dev granit blokların levitasyonu.



gp_ps.jpg



redp_4.jpg



Okültist Annie Besant ise şöyle diyordu:





Mısırdan söz edilir. Bu çubuklarla belirli bir dalga boyunda olmak üzere , önceden tespit edilmiş bir vibrasyonel ses tonu oluşturulabiliyordu. Walter Owen 1947 yılında sesin ezoterik kullanımı hakkında şunları yazmıştı: Ses herkesin düşünemeyeceği türden imkanlar taşıyan bir kudrettir. Ve bu kudretin kullanımı , kadim ermişlerin bildikleri , fakat günümüzün emekleyen biliminin yitirdiği ve ya karşısına geçip dudak büktüğü bir bilimdir. Kozmosun çevresi ve dokusu ses kudreti sayesinde ayakta durmaktadır ve yine ses kudreti sayesinde çözülerek yok edilebilir. Mısırlı rahipler bu bilgiye sahiptiler.



İster istemez akla şu soru geliyor ; Mısırlı rahipler bu bilgiyi nereden almışlardı?,



red_pyramid1.jpg



bentant1qf8.jpg



Mühendis Rudolph Gantenbrinkin 1993 yılında Büyük Piramitte gerçekleştirdiği buluş da aynı ölçüde ilgi çekicidir. Gantenbrink ve ekibi UPUAUT 2de antik Memfis mezar kentinde bulunan üç piramitten biridir. Bugün Mısırnin bir parçasıdır. Dünyanın yedi harikasından günümüze kadar ulaşan tek eserdir.





Binlerce yıl boyunca Keops piramidinin bir mezar olduğuna inanılmıştır. Keops piramidinin 30 yılda yapıldığı düşünülmektedir. Önce bir kent yapılmış taş bloklar taşınmış ve yığılmıştır. Yüzeyin düzleştirilmesi için uzun zaman çalışıldığı sanılıyor. Taş blokların nasıl yerleştirildiği henüz anlaşılmış değil çeşitli kuramlar üretilmektedir. Bir kurama göre yapılan spiral bir rampadan çıkarılan taş bloklar üst üste konuyordu.Rampa çamur kaplanıyor sulanıyor ve taş bloklar itilerek kaydırılabiliyordu. Diğer bir kurama göre taş bloklar dev manivelalarla kaldırılıyordu.Tarihçi Herodot"a göre, ağır granit blokları, piramidin üst bölümlerine çıkarmak için 925 metre boyunda, 19 metre genişlikte bir rampa yapılmıştır. Sadece bu rampanın yapılması bile 10 yıl sürmüştür.



piramit_dis_gorunum.jpg



İlk yapıldığında 145,75 metre olduğu düşünülen Keops piramidinin bu güne kadar 10 metresini kaybettiği düşünülmektedir.43 yüzyıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı olarak kalmış ancak 19. yüzyılda geçilebilmiştir.Eğimi 54 derece 54 dakikadır.Bir kenarı 227 metre olan dörtgen tabanı 50.524 metrekarelik bir alanı kaplar.Piramidin iç ortasında, tepeden 100 metre kadar aşağıda ve tabandan 40 metre kadar yukarıda firavunun odası vardır. Firavunun mumyası, hazinesi ve özel eşyası bu odaya konmuştur. Oda 10,5 metre uzunlukta, 5 metre genişlikte ve 6 metre yüksekliktedir. Buraya 50 metrelik bir dehlizden girilir. Biri kraliçeye ait olan iki oda daha vardır.





bentchamb12001mn2.jpg



Piramidin her biri birkaç ton ağırlığında olan iki milyon taş bloktan yapıldığı sanılmaktadır.





Eski Mısırlıların neslinden gelen bir azınlık olan Kıptilerin inancına göre, bu piramit Tannların Çağına ait bilgilerin bir birleşimidir.





Büyük piramidin gizli bilgiler barındırması, ilk olarak Napolyon ordularının Mısır"ı işgali sırasında Fransız mühendislerinin çalışmalarıyla ciddiye alınmıştır. Bu mühendisler piramiti bir triangülasyon noktası olarak kullanmaya kalktıklarında, dört kenarının dört ana yöne dönük olduğunu ve boylam dairesinin de tam piramitin doruğundan geçtiğini fark etmişlerdir. Doruktan geçen diagonal çizgiler kuzeye doğru uzatıldığında Nil Deltası"nı iki eşit parçaya bölmektedir. Taban köşegenlerinin kesiştiği noktadan kuzeye uzatılacak bir doğru, kuzey kutbunun yalnızca dört mil uzağından geçmektedir (ki piramidin yapımından bu yana geçen uzun süre içinde kutup noktasının yer değiştirmiş olması da mümkündür)



robot kapi.jpg



robot yol.jpg



Bugünün uzunluk ölçüsü olan metrik sistemin birimi metredir. Yani kutuptan ekvatora kadarki meridyen uzunluğunun on milyonda biridir. Bu ölçü Fransızlar tarafından, Mısır işgalinden kısa süre önce ortaya çıkarılmıştır. Piramidin ölçüsü olarak kullanılan kübit ise, eski Mısırlıların kullandığı ölçüdür ve Fransızlann biriminden binlerce yıl önce bulunmuş bir birimdir. Bir kübit"in uzunluğu bir metreye çok yakın olmakla birlikte, metreden daha dakik bir birimdir. Çünkü bu ölçü herhangi bir meridyen çevresine değil, kutup ekseninin uzunluğuna göre hesaplanmıştır. Meridyen uzunlukları, dünya çevresine göre değişebilmektedir.





Büyük Piramid"in Mısır kübit"ine göre alınmış bazı ölçüleri, yerküre hakkında, dünyanın güneş sistemindeki yeri hakkında, sonradan, unutulup modern çağda yeniden keşfedilmiş bir hayli bilginin var olduğunu göstermektedir. Bu bilgiler ancak matematik olarak ifade edilebilmektedir. Piramidin çevresi, bir yıl içindeki gün sayısını (365.24) göstermektedir. Bu çevrenin iki katı, Ekvator"da bir boylam derecesinin bir dakikasına eşittir. Eğik kenar üzerinden, tabandan doruğa "kadar olan uzunluk. bir paralel derecesinin altıyüzde biridir. Çevreyi yüksekliğin iki katına böldüğümüz zaman, (pi) sayısı olan 3.1416"yı bulmaktayız (Bu rakam, eski Yunanlılann bulduğu pi sayısından, yani 3.1428"den çok daha gerçektir)





Piramidin ağırlığı 10 üzeri 15le çarpıldığında, dünyanın yaklaşık ağırlığını vermektedir. Dünyanın kutup ekseni, doğrultusunu günden güne değiştirmekte ve böylelikle her 2,200 yılda güneşin arkasına yeni bir burcun gelmesine olanak vermektedir. ilk durumuna ancak 25.827 yıl sonra varmaktadır. Bu sayı da, 25.826.6 olarak piramidde ortaya çıkmaktadır. Bu sayıyı veren, taban köşegenlerinin toplamıdır. Büyük piramidin içinde Firavun odasının boyutlan, iki temel Pisagor üçgeninin eşidir: 2.5:3. ve 3.4.5. Oysa piramit, Pisagor"dan binlerce yıl önce yapılmıştır. Bu verilen ölçülerin, piramidin ölçü rastlantılarından yalnızca küçük bir kısmıdır.



mpl_2k2.jpg





'Sır Dünyası' dergisi, esrarı yüzyıllardır çözülemeyen firavun mezarlarıyla ilgili yeni bir iddiayı gündeme getirdi: Mısır piramitlerini, Firavun'un kölesi olan cinler yaptı!



UZAYLILAR DEĞİL...



İnsanoğlunun yüzyıllardır araştırmasına rağmen esrarını çözemediği piramitlerle ilgili olarak ortaya atılan yeni iddia, olaya farklı bir boyut getiriyor. İddiaya göre, dünyanın 7 harikasından biri olan piramitleri, ne insanoğlu ne de uzaylılar yaptı. Piramitlerin asıl mimarı, firavunların emrindeki 'cinler ordusu'.





İNSAN ÖMRÜ YETMEZ!



Sır Dünyası, insanoğlunun bilimle açıklayamadığı, binlerce ton ağırlığıyla Mısır'- daki en büyük piramit olan Keops Piramidi'ni, Firavun Khufu'nun emrindeki cin ordusunun M.Ö. 560 yılında yaptığı belirtiyor. En büyüğü 146 metre olan bu piramitler öyle olağanüstü yapılar ki, tonlarca ağırlığındaki taş blokların nereden ve nasıl getirildiğini, nasıl inşa edildiğini, ancak bu iddia açıklıyor. Milimetrik hesaplarla yapılmış bu piramitleri inşa etmeye, insanoğlunun gücünün ve ömrünün yetmeyeceği ifade ediliyor.







piramit_13.jpg



MÜHENDİSLİK MUCİZESİ



Keops Piramidi için, her biri 2.5 ton ağırlığında yaklaşık 2 milyon 300 bin taş bloğun kullanıldığı biliniyor. Her gün 10 taş blok üst üste konulsa, piramidin bitirilmesi için yaklaşık 650 yıl gerekiyor. Bu da, inşaat için gerçekçi olmayan bir zaman dilimi demek. Ayrıca taş blokların birbirine yakınlığının santimetrenin binde 1'i düzeyinde olması da, olağanüstü bir mühendislik olayı olarak yorumlanıyor.









İNANILMAZ OLAYLAR



O günün şartlarında bu blokların nasıl oraya getirildiği de hala esrarını koruyor. Piramitlerde yaşanan akıl almaz olaylar da konunun ayrı bir boyutu. Bu ve bunlara benzer gizemlerden hareket eden iddia sahipleri, piramitlerin ancak cinler tarafından yapılmış olabileceğini belirtiyor.



+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++



büyük piramitlerin, asla mezar olarak inşa edilmedikleri saptanmıştır. (Büyük Piramit'in içinde rastlanan hiyerogliflerde, Firavun Keops'a verilen isimlerden biri olan Khufu veya Khem isimleri okunmaktadır, ancak bu yazıların diğer hiyeroglifler gibi taşa kazılı olmadığı, boya ile yazıldığı görülür. Bu da göstermektedir ki, Khufu ile ilgili hiyeroglifler sonradan yazılmıştır.)





Son derece esrarlı odalar; çok büyük ustalık isteyen mimarisi, gizli koridorları, daracık tünelleri, nefis süsleri ile neden ve nasıl yapılmışlardır? Ne zaman ve kimler yapmıştır?





Karnak Mabedi rahiplerinden Aton (M.Ö. 1670), Büyük Piramit'in inşaasının, büyük tufandan 3000 yıl öncesine rastladığını yazar. Başka bir yazısında ise: "Tufan öncesi çağlarda yasayan Kral Surid, ilk piramitten örnek alarak (Keops Piramidi'nden örnek almış olabilir.) iki büyük piramit inşa ettirdi. Bunlara, kendi çağının bütün bilimlerini kaydettirdi. Doğuda olan birinci piramidin duvarlarına göğün katları resmedildi ve bütün yıldızların hareketleri gösterildi. Böylece Kral Surid, geçmişi ve geleceği görebilecekti. İkinci piramit, fen ve tıp ilimlerine tahsis edildi." der.





Bu yazılar bize, Büyük Piramit'in tufandan önce inşa edildiğini göstermektedir. Piramit içerisinde yazılı hiyeroglif metinlerden hareketle, Arap bilgini Abu-Zeyd al Bâlhî, 72.000 yıl önce Lire Yıldızı'nın Yengeç burcuna girdiği zaman inşa edildiğini tahmin eder.





iskoçyalı bilgin Piazzi Smith'in hesaplarına göre ise, 53.824 yıldır. Görüldüğü gibi, Büyük Piramit'in ne zaman inşa edildiği kesinlik kazanmamıştır. Büyük Piramit'teki hiyeroglif yazılardaki astronomik doneler daha doğru değerlendirilirse, yapılacak hesaplar bize piramidin inşa tarihini belirleyebilir.



bentchamb2yb7.jpg



Tarih saptamasındaki bu muazzam rakamların yanında, piramidin yapısındaki ölçü birimleri de, piramidi daha esrarlı hâle getirir:





1- Piramit, kaidesinin çevre toplamı yüksekliğinin iki katına bölünürse Pi sabitinin değerini buluruz. (3.1416)





2- Piramidin yüksekliğinin, Güneş ile Dünya arasındaki mesafeyle olan ilişkisini gösterir.





3- Piramidin yoğunluğu ile hacminin çarpımından elde edilen net ağırlık, Dünya'nın yoğunluğu ile hacminin çarpımından elde edilen net ağırlığın milyarda beşine eşittir.





4- Piramitte bulunan kraliçe odasının uzunluğu Pi sabiti (3.1416) ile çarpılırsa, 365,242 kesirli sayısının yeni yılın gün cinsinden süresine eşit olduğunu gösterir.





5-Zemin kenarlarından birinin uzunluğunun (183'dür.) İki katı 366 sayısını, yani bir artık yılın gün cinsinden süresini belirtir.





6- Piramidin bulunduğu yerden geçmesi tasarlanan bir meridyen, Dünyamızı tam iki parçaya ayırır.



10500-1.jpg



Bütün bunlar tesadüf olabilir mi?





Tarih öncesi çağlardan kalma harabeler, dev kalıntılar da dikkate alınırsa bunlar, mimarlarının antigravitasyon (karşı çekim) tekniğini bildiklerine işaret eder.





XII. yüzyılda yaşamış Arap asıllı gezgin Abd'el Lâtif: "Önceleri, Büyük Piramit'in dört yüzü de ince parlak bir maddeyle kaplıydı ve üzerinde hiyeroglif yazılar vardı. Bugün, bu yazılar okunamayacak kadar silinmiştir.





Bütün Mısır'da, o yazıları okuyacak kimseye rastlanmamıştı. Yazıları kopya etmek çok zor bir iş... Belki altı bin sayfa tutacak kadar yazı var." diyor.





Simdi artık, ne parlak maden tabaka ve ne de hiyeroglif yazı mevcut, içerde kayıtlı yazıların esrar perdesi de kalkmış değil.





Eski Mısırlılar'ın, tıp, matematik, astronomi vb. gibi konularda, değil çağlarına göre, bugüne göre bile çok ileri durumda oldukları bilinmektedir. Peki, bu bilimlerin temelini kimler oluşturmuştur?





bentant2hc1.jpg



Kanımızca, büyük piramitleri yapanlar Mısır'a bilim getirenlerdir. Bu dev yapıların her biri, bilimsel bir nedenle ve bilime hizmet etmesi ve geçmişten geleceğe köprü oluşturması amaçlanarak yapılmıştı ve piramitlerde bilim adamı yetiştiriliyordu.





Büyük Piramit için eski yazıtlarda "ışık saçan" denmesi, herhalde ışığı yansıttığı için değil, bilim ışıkla özdeş görüldüğünden olsa gerektir. O hâlde bilimleri, neden böyle geleceğe esrarlı bir şekilde bıraktılar? Bıraksalardı da herkes ışısaydı. Bilimin, o zamanlarda bile piramidin duvarları arkasında olduğu açıkça anlaşılıyor. Çünki bilim kutsaldı, oyuncak edilemezdi ve ilâhî Kudret'e inanmayanlar bilimle uğraşamazdı.





Piramitlerde yetişen Pisagor, Platon, Solon ve Heredot bile bu esrarı öğrenemediler mi, yoksa ifşa etmek mi istemediler acaba?



redpyramid_pent1.jpg



Peki, piramidin yüzeyine kazılı hiyeroglifler halkın gözü önünde olduğuna göre, onlar neyi açıklıyorlardı ya da ne idi acaba? Piramidin içinde kazılı olanların gizemi zamanla çözülebileceği ümit edilirse de dış yüzeydekiler bilinmeyen olarak kalacağa benzer.





Piramitlerin bir diğer görevi de yağmur yağdırmak, şimşek çaktırmak gibi tabiat olayları hazırlamaktı. Çok eski çağlarda, piramitlerin üzerinde kaplı beyaz parlak maden tabaka, Güneş ışınlarının veya Ay ışınlarının ölçülü bir tarzda yansıtılmasına yarıyordu. Yansıyan ışınlar bulutlar üzerine gönderiliyor ve böylece sunî yağmur sağlanıyordu. Bulutlara ışık göndermekle elde edilen sunî yağmurlama, sadece Mısır'a has değildir. Orta ve Güney Amerika'da da, piramitler beyaz parlak bir madenle kaplı olup, aynı amaçla kullanılıyordu.





Gorcillasa de Vegat bu konuyla ilgili olarak:





"Maya rahiplerinin önderliği altında, bazı belirli günlerde yağmur yağmaya başlardı. Düşen yağmur miktarı, toprağı bol bol besleyecek yeterlikte olurdu." diye yazıyor.





bentant32001xr4.jpgMeksika -Yucatan'daki Maya kültür merkezi Chichen- İtza da, Tanrı Kukulkan'a adanmış 30 metre yükseklikte, tabanı 55.50 metre uzunlukta kare tabanlı, basamaklı görkemli bir piramittir. Üst üste dokuz platformdan oluşan piramidin en üst platformdaki her iki tüylü yılan sembolleri ile süslü sütunlu basamak, tanrısallığa yükselmeyi sembolize eder. Dört yandaki 91 basamaklı merdivenlerin her basamağı, bir günü temsil eder, ek yılı (91x4=364) günlük yılı oluşturur. Piramit öyle ayarlanmıştır ki, her 21 Mart'ta (ilkbaharın başlangıcında), her 21 Eylül'de (sonbaharın başlangıcında), en üst platformdaki tüylü yılan sembolleri, ışık-gölge oyunlarında, sanki hareket ediyormuş gibi görünür.





Bütün bunlar, piramidin inşaasında çalışan astronom, matematikçi, mimar ve rahiplerin, yüksek seviyeli bilgi ve kusursuz tekniklerini gösterir. En küçük hata bile, mevsim başlangıcını belirleyen ve sadece bu iki gün içerisinde ışık-gölge oyunlarıyla oluşan tüylü yılanın hareketlenmiş gibi görünmesini imkânsızlaştırırdı.





Yine Palenque'de düz piramidin üstüne kurulu güneş tapınağındaki, yüz binler, hatta milyonlarca kazılı yılları belirten tarihler, hangi önemli olayları belirtiyordu?





Ve Orta Amerika'nın en gizemli yapıtı 19 metre yüksekliğinde ve 8 adet üst üste konmuş kaideden oluşan piramidin üzerinde yer alan yazıtlar tapınağında, 617 adet hiyeroglif'lerle bezenmiş rölyef levhalar asılıdır.



















ORİON GİZEMİ VE PİRAMİTLER



orionpiramit.JPGEjiptologlar ve arkeologlar, yillardan beri piramitlerin yalnizca ve yalnizca firavun mezari oldugunu iddia ediyorlar. Oysa, I.Ö 2500 dolayinda, henüz tekerlegi bile bulmadigi varsayilan bir ülkenin, bütün kaynaklarini kullanarak bu devasa yapilari yalnizca firavunlarina gösterisli mezar olsun diye yaptiklarina inanmak zor. Hele Giza'daki üç büyük piramitten söz edince, isler iyice "garip" hale geliyor.



1994 yilinda Robert Bauval adli Belçika asilli, çocuklugu Misir'da geçmis bir mühendisin "Orion Mystery" adli sansasyonel kitabi yayimlanana dek, dünyanin bu en gizemli üç anitinin niteligine iliskin ciddiye almaya deger bir teori atilmamisti ortaya. Erich Von Daniken'in spekülatif ve fazla hayalci "uzayli atalar" iddiasi, ancak beylik UFO masallarina malzeme olusturabilecek dayanaklara sahipti. Ejiptoloji ve ortodoks arkeolojinin "piramitler firavun mezaridir" varsayimlari, Misir'da sonraki dönemde insa edilen (ve asla Giza'daki 3 piramidin kalitesine erisemeyen) yapilarda "mezar" düsüncesini destekleyecek bulgulara ulasildigindan ötürü epey saglam görünüyordu. Aslinda ne Khufu'nun, ne Khafre'nin ne de Menkaure'nin piramitlerinde mezar, mumya ya da cesete rastlanmisti ama bu, yaygin inanci degistirmiyordu.



10500.jpg



1979 yilinda Kahire'ye yaptigi bir gezi sirasinda Robert Bauval, üç büyük piramitin hizalanisinda bir gariplik farketti. Ilk iki piramit kösegenlerinden birbirinin tam hizasina yerlestirildigi halde, daha küçük olan Menkaure'nin piramidi, hafifçe sola kaymis gibiydi. Bu muhtesem yapilari yaratabilecek ve ölçülerde asla sasmayacak bir mimariye sahip olan Misirlilarin, üç piramidi ayni çizgi üzerine yerlestirmeyi basaramamis oldugunu düsünmek hiç akla yakin gelmiyordu dogrusu. Bauval, Misir kültürüne, özellikle de dinine merakli biriydi. Bütün antik uygarliklarda oldugu gibi eski Misir'da da tapinaklarin belli yildizlara göre hizalandigini, oriyentasyonlarinin "gündönümü" ya da "ekinoks"lara yöneltilmis oldugunu iyi bilirdi. Misir'da en belirgin ve baskin kült, Osiris kültüydü ve bu tanri, Orion takimyildiziyla simgelenirdi. Bauval bir gün gökyüzünü izlerken, Orion'un merkezindeki en önemli üç yildizin, Alnilam, Alnitak ve Mintaka'nin, ayni Giza piramitlerinde oldugu gibi bir hiza sapmasina sahip oldugunu farketti: Ilk iki büyük yildiz, Alnilam ve Alnitak dogru hizadaydi ama üçüncü ve en küçük yildiz olan Mintaka, hafifçe sola kaymisti digerlerine göre.



Bu bulgu, astronomi destekli yapilan gözlemlerle Giza piramitlerinin Orion Kusagi olarak bilinen üç yildizin yeryüzündeki kopyasi olarak insa edildigini ortaya koyuyordu ve Misir yildiz dinini bilenler için hiç de sasirtici degildi. Misirlilar, yeryüzünü ve yasadiklari topraklari, gökyüzünün, yani ölümsüzlüge eristiklerinde ulasacaklari yerin bir kopyasi olarak düsünürlerdi ve piramit metinlerinden dini yazitlara dek her yerde bu vurgulanirdi. Nil, Samanyolu'na denk geliyordu Misir yildiz kültünde. Samanyolu'nun çevresindeki özel bir gökyüzü alani, eski Misirlilarin "Duat" diye adlandirdiklari "tanrilarin mekani"ydi; bunun yeryüzündeki kopyasi da Nil'in batisina denk getirilmisti! Bauval'in bulgusunda sasirtici olan sey çok daha baskaydi. Bu üç piramit I.Ö 2600 dolaylarinda yapilmisti ama, Orion yildizinin o tarihteki gökyüzü konumu, Giza'daki piramitlerin konumundan 45 derecelik bir sapma gösteriyordu.



10500-1.jpgBauval, bir bilgisayar programi (SkyGlobe 3.2) yardimiyla, Orion ile piramitlerin bire bir ayni dogrultuya yerlestigi tarihi aradi ve karsisina I.Ö 10.500 tarihi çikti! Isin ilginç yani, bu tarih Orion takimyildizinin presesyon (terimler için lütfen sözlüge bakiniz) döngüsünün en alt noktasina rastliyordu.



Eski Misir kültünde, "ilk baslangiç" olarak anilan bir dönem oldugunu biliyordu Bauval: "Zep Tepi" olarak adlandirilan bu dönem, Misirlilarin ülkelerinin tarihini anlatirken, "Misir'i tanrilarin yönettigi mutlu dönem" diye söz ettikleri bir dilime de denk geliyordu. Binlerce yil önceyi anlatiyordu bu sözcük. Acaba Misirlilar piramitleri insa ederken, çok eski bir dönemi anmak üzere, Orion'un I.Ö 10.500'deki yerlesimini mi seçmislerdi master plan olarak? Bundan 4500 yil önce, presesyon hesaplari bile yapacak biçimde astronomi bilgisine nasil sahip olmuslardi? Yoksa bundan 12000 yil önce varolan bir uygarligin geride biraktigi izleri mi görüyorduk Misir'da? Robert Bauval, 1994'te yayimlanan "Orion Mystery" adli kitabinda bu sorulari sordu ve büyük sansasyon yaratti. Yanitlarsa, hala arastirilmayi bekliyor.










Yorum Gönder

3 Yorumlar

  1. Gerçekten büyük emek harcanarak yazılmış bir yazı. Çoğu bilgiler her ne kadar duyulmuş olsada; sıralı ve kesin şekide bir kaynaktan okuyunca daha da şaşırtıcı oluyor..

    Zamanımızda gençler "yurt dışına nereye gitmek istersiniz?" sorusunda "Londra, Paris,Venedik.. vs" gibi cevaplar veriyor fakat ben ilk önce Mısır'ı (rehberlik ve bilgiler ışığında) görmek isterdim..

    Tekrardan ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  2. Selam!

    Yazı uzun olduğu için gözlerim pörtledi resmen ama sonunda okuyup bitirdim. Bazı teorilerim var ama bunlar ne kadar doğru ne kadar yanlış bilemiyorum. Adı üstünde zaten teori...

    Bu konu üzerinde çok bir incelemem yok. Gazetelerde, dergilerde, internette gördüğüm yazıları okurum. Onun dışında kitap falan da okumadım bu konuyla ilgili. O nedenle burada yazdıklarım saçma gelirse kimse kusura bakmasın.

    Binlerce yıl öncesinde yapılan piramitlerin insan eliyle yapıldığına inanmıyorum ben. Günümüz teknolojisiyle bile böyle bir yapı ortaya çıkarmak mümkün değilken, o zamanlarda üstelik yıldızların iz düşümünden, dünyanın birçok matematiksel özelliklerine kadar içeren bir yapının yapılması bana pek mantıklı gelmiyor.


    Gelelim benim teorime... Piramitlerin şeytanın sembollerinden biri olduğunu biliyoruz. Horos'un gözü piramitlerin tepesinde bulunur. Ben piramitlerin şeytanın kendi gücünü insanlara göstermesinin bir sembolü olarak görüyorum. Kuran'ı Kerim'de cinler geçer. Bunların var olduğuna inanan biri olarak, piramitlerde şeytana tapan cinlerin parmağı vardır gibime geliyor. O zamanlardaki teknolojiyle insanların bu yapıyı ortaya çıkarması imkansız. Üstelik piramit yapıların negatif enerji yaydığına inanılır. Bu da ayrı bir tesadüf mü acaba?

    Ayrıca Kabe'nin dünyanın kalbi olduğu söylenir. Youtube'da bununla ilgili çok güzel bir video vardı. Piramitlerde dünyanın bir çok matematiksel özelliklerini taşıdığına göre Kabe'ye karşı asırlardır var olan bir yapı olması mümkün mü? Malum şeytana tapanlar sembolojiye çok önem veriyorlar. Piramitleri bu nedenle yapmış olabilirler mi? Bu da bir teori...

    Ayrıca Firavunların tarihin en kanlı diktatörlerinden olduklarını ve kendilerini Tanrı ilan ettiklerini de biliyoruz. Onların piramitlerde parmağı olması biraz garip değil mi?

    YanıtlaSil
  3. bravo.ellerine sağlık emeği geçenlerin.
    piramitler konusuna gelince aslında piramit dışındada okadar fazla gizemli şeyler varki sıralamak mümkün değil.
    acaba diyorum binlerce yıl önce teknoloji günümüz teknolojisinden dahada öteydi ve o tarihteki insanlar
    teknolojileriyle birlikte helakmı oldu.başka bi sonuç çıkaraılamıyor çünkü

    YanıtlaSil

Recent, Random or Label