HAARP


H.A.A.R.P.... Bu harfler, ABD'nin en gizli askeri projelerinden biri olan"High Frequency Active Auroral Research Program" isminin baş harfleri... Adından görüldüğü gibi yüksek frekansla ilgili bir program bu... Bu proje 6 yıldan beri, Alaska'da Gakona askeri üssü yakınlarında, ABD Hava ve Deniz Kuvvetleri'nce gerçekleştiriliyor. Resmi amacı, İyonosfer'de araştırma yapmak. Bu projenin gerçekleşmesinde üç Amerikan şirketi ARCO, Raytheon ve E-Sistemleri, önemli rol oynadı ve hâlâ oynuyor.

HAARP Nedir?
HAARP, HF’da yüksek enerji çıkışları ile iyonosferin ısıtılması ve burada bir takım değişimler yapılarak etkilerinin incelenmesi için başlatılmış bir projedir. Kullanılan frekans aralığı 2.8-10MHz arasıdır, çıkış gücü ise resmi kaynaklarda 3.6 Gigawatt olarak belirtilmesine karşılık 10 Gigawatt’a çıkarılabileceği açıklanmaktadır. Bu enerji dünyadaki en büyük radyo vericisi ünvanını kazandırmaktadır. Merkezin 1 saat boyunca çalıştırılması durumunda Hiroşima atılan atom bombası kadarenerji ortaya çıkaracağı hesaplanmıştır. Buda enerjinin aslında ne kadar tehlikeli olduğunun bir göstergesidir.

HAARP’ın Yeri ve Projeyi Gerçekleştirenler
HAARP, çok ilginç bir yerde konuşlanmıştır, Alaska Gakona. Gakona’da askeri üstün yakınlarında ve kimsenin girmediği özel bir alanda tesis kurulmuştur. Niçin burası seçilmiştir? İki temel amacı vardır. Birincisi Alaska dünyadaki elektromanyetik kuşakların özel bir kesişim bölgesinde bulunmaktadır. Dünyanın elektromanyetik alanlarına müdahale edebilmek için en iyi yerdir. İkincisi ise insanlardan uzak, korunması kolay ve gözlerden mümkün olduğunca uzak bir yer olmasıdır. Gakona daki bu merkezde 21m. yüksekliğinde 180 adet kule üzerinde cross dipol anten inşa edilmiştir.



HAARP’ın Amaçları
Bunu ikiye ayırmak durumundayız; birincisi ABD hükümeti tarafından yapılan resmi açıklamalar, diğeri ise bağımsız kaynakların, radyo amatörlerinin ve araştırmacıların yaptıkları.

HAARP’ın resmi kaynaklardaki amaçları
1-Atmosferdeki termonükleer araçları kontrol edecek elektromanyetik vuruşları gerçekleştirmek.
2-Denizaltılar ile haberleşmeyi kolaylaştırmak. Bu haberleşme ELF(Extremely Low Frequency) ve VLF(Very Low Frequency) dediğimiz 30Hz-30KHz civarında çalışmaktadır. ELF nin yan etkileri bilindiğinden mevcut ELF vericileri ileHAARP vericileri değiştirilmek istenmektedir.
3-Radar sistemlerini geliştirmek.
4-Çok geniş bir alanda ABD ordusunun haberleşmesini sağlamak.
5-Cray ve EMass süperbilgisayarlarının yardımı ile yer altının tomografik haritasını çıkarabilmek.
6-Petrol, doğalgaz ve mineral yataklarını tespit etmek.
7-Cruise füzesine benzer alçak irtifadan uçan füze ve hava araçlarını havada imha etmek.

Sadece bunları yapması bile projenin ne kadar ileri bir seviyede olduğunu gösterir ki HAARP projesi karşıtı bilim adamları bu açıklamaları buz dağının görünen yüzü olarak değerlendirip gerçeğin aslında çok farklı olduğunu dile getirdi. Proje karşıtı bilim adamları, Dünyada HAARP ile birlikte bilinen 5 iyonosfer ısıtıcısı bulunduğu rapor edilmiştir. Dünyanın heryerinde 20 iyonosfer ısıtıcısı daha var olma ihtimali var. Bunlardan herhangi birinin atmosfer silahı olarak kullanıldığına dair bir kanıt bulunmamakta ancak iyonosferin yapısını değiştirme kapasitesine sahip bulunuyorlar. HAARP ın LEF dalga frekansları iyonosfere gönderildiğinde dalgalar dünyaya doğru yansıtılarak toprağın ve okyanusun içinden geçiyor.3.6 000000 wattlık ELF dalgaları kasıtlı yada kazara bir fay hattına yönlendirilirse korkunç bir deprem oluşması kaçınılmaz olduğunu belirttiler.

HAARP karşıtı açıklamalar ve onları destekleyen olaylar:
1-İklimleri değiştirebilir.
2-Kutupları eritebilir veya yerinden oynatabilir.
3-Ozon tabakası ile oynayabilir.
4-Deprem yaratabilir.
5-Okyanus dalgalarını kontrol edebilir.
6-Dünyanın enerji kuşakları ile oynayarak insan biyolojisini ve beynini etkileyebilir.
7-Radyasyon yaymadan termonükleer patlama oluşturabilir

HAARP projesinin 1994 yılında başladığını ve 2007 yılında tamamlandığını düşünürsek yukarıdaki olayların da son 10 yılda gerçekleşmiş olması ve ABD hükümetinin bu karşıt görüşlüleri tam anlamıyla yalanlayacak bir bilgiyi yayınlamamış olması karşıt görüşlülerin şüphelerinde haklı olduğunu gösteriyor.

İyonosfere yolladıkları dalgalar, kutup ışımalarına benzer bir ışıma yaratıyor. Bu dalgaları yönlendirdikleri yerde, yukarıda belirttiğim maddelerden herhangi birini gerçekleştirebiliyorlar.




7.2 büyüklüğündeki Van depremi sonrasında komplo teorileri bir kez daha gündeme geldi.Alaska’da atmosfer araştırması için Pentagon tarafından kurulan HAARP adlı tesis için “depremi tetikliyor” iddiası dün bir kez daha gündeme geldi. Haarp nedir,Haarp ile ilgili belgesel,Haarp sistemi nedir,Haarp dalgaları nelerdir,e.l.f. dalgaları nedir,e.l.f dalgasının özellikleri,elf dalgalarının kullanıldığı yerler.

Alaska’da, ABD Hava Kuvvetleri, ABD Donanması, Alaska Üniversitesi ve ABD Savunma Sistemleri Geliştirme Ajansı (DARPA) tarafından finanse edilen Yüksek Frekanslı Aktif Auroral Araştırma Programı (HAARP) tesisi yer alıyor. 1993’te kurulan HAARP yüksek frekanslı enerji çıkışları ile atmosferin iyonosfer katmanındaki değişimleri gözlüyor. Yaptığı deneylerin doğaya verdiği etkiyi izleyen HAARP resmi olarak radar sistemlerini ve iletişimi geliştirmek, petrol ve doğalgaz yataklarını tespit etmek ve olası hava saldırılarını havada imha etmek için çözümler oluşturuyor. Gayri resmi kaynaklar HAARP’ın deprem yaratabildiğini, ozon tabakasını kullanabildiği iddialarını ortaya atıyor.

Bilimsel bağlantı var

NASA’nın Gelişmiş Uzayaraçları Malzemeleri yöneticisi Minoru Freund, BBC’ye yaptığı açıklamada “Depremler ile atmosfer değişimleri arasında çok yakın bir bağ kurabiliriz” dedi.

ABD’nin saygın eğitim kurumlarından Stanford Üniversitesi de “Deprem uzmanları, elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyonların bulunduğu iyonosferdeki frekansları incelemeli” diyerek, depremler ile enerji değişimleri arasındaki bağlantıyı ortaya koydu.

HAARP’ın verileri daha önce de tartışmaya sebep olmuştu.

11 Mart’ta Japonya’da yaşanan 9 büyüklüğündeki depremden birkaç saat önce HAARP’ın frekans ölçme sisteminde 2.5 Hz’lik bir değişim ortaya çıkıyor. 12 Ocak 2010’da Haiti’deki 7 büyüklüğündeki deprem öncesinde HAARP’ın frekansları yayınlayan sisteminde yaklaşık 2 Hz’lik bir hareketlenme yaşandı. Önceki gün Van’daki deprem için aynı verilere bakıldığında ortaya 21 Ekim, saat 08.00’da başlayan bir hareketlenme görülüyor. Dalga yaklaşık 1.8 Hz büyüklüğünde. ABD’nin önde gelen eğitim kuruluşlarından MIT’e göre iyonosfer’e gönderilen dalgalar bir ısınmaya neden oluyor ve fay hattından radyoaktif radon gazının çıkmasını sağlayarak depremi tetikliyor.




H.A.A.R.P from gizemli tarih on Vimeo.









Yorum Gönder

0 Yorumlar

Recent, Random or Label