Reklam ve çizgi filmlerde çocukları ve gençleri hedef alan bilinçaltı mesajlar, cinsellik ve tüketim düşkünü nesiller yetişmesine neden oluyor.
GİZLİ MESAJLAR
Çocukları ve gençleri hedef alan subliminal mesajlar (bilinçaltı mesaj), cinsellik ve tüketim düşkünü nesiller yetişmesine neden oluyor.
Subliminal mesajlar konusunda bir çok seminer veren, yazılar yazan eğitimci-yazar Rabia Gülcan Kardaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, subliminal mesajı, bilinçaltını hedef alan dolayısıyla bilinçli olarak fark edilemeyen her türlü içerik ve reklam olarak tanımladı.
SORGULAMAYA TAKILMIYOR
Kardaş, kitlelere üstü kapalı olarak verilen mesajların doğru-yanlış, ahlaklı-ahlaksız sorgulamalarına takılmadan hedef kitleye ulaştığını söyledi.
Subliminal mesajların uzmanlar tarafından dahi zor fark edildiğini kaydeden Kardaş, ''Sıradan bir televizyon izleyicisiyseniz bu mesajları fark etmeniz imkansız derecesinde zor. 'Fark edilmemek', çünkü amaç bu'' dedi.
Çizgi film, reklam ve sinema filmlerine subliminal mesaj yerleştirmenin maliyetinin çok düşük olduğunu aktaran Kardaş, oyuncaklarda bile bu yöntemin kullanılabildiğine dikkati çekti.
EN BÜYÜK RİSK, UZUN SÜRE TELEVİZYON İZLEYENLER VE ÇOCUKLARDA
Kardaş, subliminal mesajların birçok medya aracıyla yayıldığına vurgu yaparak, risk altındaki en büyük grubun uzun süre televizyon izleyenler olduğunu belirtti.
''Günde en az 4-5 saat televizyon seyreden, seyrederken de bilincini kapatan 7'den 70'e hazır bir kitle var. Bu kitle bilinçaltı göndermeler yaparak insanı etkilemek isteyen birileri için bulunmaz bir hedef'' diyen Kardaş, mesajların çoğunlukla bilinçaltı reklamcılık alanında çalışanlar tarafından fark edilebildiğini anlattı.
Mesajları kodlayanların, çocukları ''kolay lokma'' olarak gördüğünü söyleyen Kardaş, gelecek nesillerin büyük tehlike altında olduğunu vurguladı.
Çizgi film ve reklamlardaki subliminal (bilinçaltı) mesajlar çocuklar ve gençler için büyük tehlike arz ediyor. Subliminal mesajlarda; erotizm, masonik işaretler, gizli örgüt propagandaları ya da ürün beğendirme mesajları yer alıyor.
Çocukları ve gençleri hedef alan subliminal (bilinçaltı) mesajlar, cinsellik ve tüketim düşkünü nesiller yetişmesine neden oluyor.
Subliminal (bilinçaltı) mesajlar konusunda bir çok seminer veren, yazılar yazan eğitimci-yazar Rabia Gülcan Kardaş, subliminal mesajı, bilinçaltını hedef alan dolayısıyla bilinçli olarak fark edilemeyen her türlü içerik ve reklam olarak tanımladı. Kardaş, kitlelere üstü kapalı olarak verilen mesajların doğru-yanlış, ahlaklı-ahlaksız sorgulamalarına takılmadan hedef kitleye ulaştığını söyledi.
Subliminal mesajların uzmanlar tarafından dahi zor fark edildiğini kaydeden Kardaş, ''Sıradan bir televizyon izleyicisiyseniz bu mesajları fark etmeniz imkansız derecesinde zor. 'Fark edilmemek', çünkü amaç bu'' dedi. Çizgi film, reklam ve sinema filmlerine subliminal mesaj yerleştirmenin maliyetinin çok düşük olduğunu aktaran Kardaş, oyuncaklarda bile bu yöntemin kullanılabildiğine dikkati çekti. Kardaş, mesajların kodlanma aşamasında insan zihninin zafiyetlerinden yararlanıldığına vurgu yaparak, şu tespitlerde bulundu:
BİLİNÇALTI KAYITSIZ KALAMAZ
''İnsan zihnini kabaca bilinç ve bilinçaltı diye ikiye ayırabiliriz. Bilinçaltı, zihnimizin mutfağı yahut bir bahçenin toprağının altındaki kısmı gibidir. Tam anlamıyla oraya ne ekerseniz onu biçersiniz. Zihin yapımızın bilinçaltı dediğimiz kısmı 2 arketip konusunda çok hassas. Bunlar; doğum ve ölüm. Dünyanın neresinde olursa olsun, her insan için bu kodlar aynıdır. Günlük yaşamda karşılaştığımız her türlü veri subliminal eşik dediğimiz bir tür süzgeçten geçer. Fakat doğum ve ölüm temalı gönderimler bilinçaltında VIP gibi karşılanıyor. Subliminal eşik devre dışı kalıyor. Bilinçaltının insanı hayatta tutmak gibi bir görevi vardır. Fakat bunu yaparken sorgulamaz. Doğum demek cinsellik demek. Dolayısıyla cinsellikle ilgili hemen her şey insan zihni tarafından daha çekici bulunacaktır. Vermek istediğiniz mesajı cinsellikle sunarsanız, bilinçaltı o mesaja karşı kayıtsız kalamaz.''
EN BÜYÜK RİSK ÇOCUKLARDA
Kardaş, subliminal mesajların birçok medya aracıyla yayıldığına vurgu yaparak, risk altındaki en büyük grubun uzun süre televizyon izleyenler olduğunu belirtti.
''Günde en az 4-5 saat televizyon seyreden, seyrederken de bilincini kapatan 7'den 70'e hazır bir kitle var. Bu kitle bilinçaltı göndermeler yaparak insanı etkilemek isteyen birileri için bulunmaz bir hedef'' diyen Kardaş, mesajların çoğunlukla bilinçaltı reklamcılık alanında çalışanlar tarafından fark edilebildiğini anlattı.
Klasik metotlarla insanları yönlendirmenin zaman ve kaynak gerektirdiğini aktaran Kardaş, subliminal mesajların bu işlevi yerine getiren en önemli yol olduğunu söyledi.
Kardaş, subliminal mesajların hedefindeki asıl kitlenin çocuklar ve gençler olduğunu belirterek, 40 yaşındaki bir insanın ahlaki değerlerini ve düşüncelerini değiştirmenin zorluğuna işaret etti.
Mesajları kodlayanların, çocukları ''kolay lokma'' olarak gördüğünü söyleyen Kardaş, gelecek nesillerin büyük tehlike altında olduğunu vurguladı.
CİNSEL ÖĞE VE MASONİK İŞARETLER
Kardaş, mesajların iletilme sürecinin farklı aşamalardan oluştuğunu belirterek, cinselliğin zaman zaman içerik, zaman zaman da içeriği aktarmada anahtar rol oynadığını kaydetti.
Subliminal mesajların reklamlarda sıkça kullanılması konusunda, ''Pazarlamada meşhur bir deyim vardır, 'Seks sattırır' diye. Cinsel içeriği görünür ya da ilk anda fark edilmeyen, subliminal olarak reklama yerleştirdiğinizde kişi, oradaki imaja çok daha kolay inanmış oluyor'' ifadelerini kullanan Kardaş, cinsellik yoluyla kişinin doğrudan etki alanına göndermeler yapıldığını belirtti.
Kardaş, masonik sembollerin cinsellik temalı mesajların arkasına saklanarak iletildiğine dikkati çekerek, ailelere şu tavsiyelerde bulundu:
''Bu konuda bilinçlenmek, eğitim almak, sorunun ne kadar önemli olduğunun farkına varmak ilk adım bence. Bu konuda eğitim herkes için mümkün olmayabilir. Fakat şunu herkes yapabilir; Televizyon izlerken de mümkün mertebe bilinci açık tutmaya çalışmak. Bunun için çocuklarla beraber televizyon seyretmek, o esnada izlenen görüntü üzerinde konuşmak yani bir farkındalık kazandırmak önemlidir. Bir çizgi sinemada iki yetişkin erkek karakter tamamen soyunarak denize atlıyorlardı. Bunu çocuk tek başına izlerken o davranışı sıradan, normal gibi kaydedebilir zihnine. Aileyle izliyorsa ailenin o anda kanalı değiştirmesi yahut sakince açıklamalar yapması önlemlerden biridir.''
Kardaş ayrıca, subliminal mesajların doğru amaçlarla kullanılabileceğini, fakat bu meselenin etik bir yanı olduğunu belirtti. Bilinçaltı mesajların iyi amaçla kullanılmasının da insana müdahale olduğunu ifade eden Kardaş, özellikle yurt dışından gelen çizgi film ve sinema filmlerinin daha dikkatli incelenmesi gerektiğini söyledi.
İLK KEZ 1957'DE KULLANILDI
İnsanın sorgulama mekanizmasını aşan subliminal mesajlar, alınması istenen bilgilerin doğrudan insan zihnine ulaşmasını sağlıyor. Subliminal mesajların ilk defa 1957'de kullanıldığı biliniyor. Sinemada 25. kare tekniği olarak kullanılmaya başlanan subliminal mesajların ilk amacı reklam yoluyla satışları artırmak olsa da bu teknik daha sonraları ideolojik mesajların aktarılması için sıkça kullanıldı.
Peki çocuğumuzun izlediği filmleri, dinlediği müziği önceden izlediğimiz ve dinlediğimiz halde farkına varamadığımız, farkına varmamızın da mümkün olmadığı gizli mesajlardan (subliminal) çocuklarımızı ve bizleri kimler koruyacak?
Subliminal mesaj nedir?
Ülkemizde bu ismi yeni yeni duymaya başlasak da, toplumu farkettirmeden etkilemeyi amaçlayan subliminal mesajlar (reklamlar) 1900’lü yıllardan bu yana bilinmekte ve kullanılmaktadır. Bilinçaltını etkilemeyi amaçlayarak bir ürünün reklamını yapmaktan bir inancın ya da görüşün propagandasını yapmaya kadar varan geniş bir alanda kullanılan bu yöntem bazen reklam afişleri veya logolar içine saklanmış şekil, kelime ve rakamlar yoluyla bazen de gözle algılanamayacak kadar kısa süreyle ve sık patlayan flaşlar şeklinde sinema ya da televizyon görüntüsü yoluyla karşımıza çıkmaktadır.
Bu sistem; insan beyninin gördüğü her şeyi (en ince ayrıntısına kadar) bir kamera gibi kaydettiği ancak bu gördüklerinin sadece küçük bir kısmını bilinçli olarak algıladığı, diğer kısmını ise bilinçaltında depoladığı ve bazı davranış ve isteklerinin de bu bilinçaltında depoladığı bilgiler uyarınca şekillendiği düşüncesi üzerine kurulmuştur.
Subliminal Reklam: Daha mı Etkili?
Reklam bir ürünün tanıtımını yapmak ve insanların bu ürünü satın almalarını özendirmek amacıyla yapıldığına göre bunu neden gizli yapsınlar ki? diye sorabilirsiniz. Yapılan araştırmalar ve deneyler gözle görülmeyen mesaj ve reklamların tüketici üzerinde normal bir reklamdan daha fazla etki bıraktığını tespit etmiştir. Bu nedenle de subliminal reklamlar tüketici üzerinde daha etkili olup daha fazla tercih edilmektedir.
Subliminal Reklam iki şekilde yapılabilir; bunlardan biri, tüketici tarafından satın alınması istenen bir ürünün reklamının yayın içinde özel görüntüler yoluyla vurgulanması şeklinde yapılmaktadır. Subniminal reklamın ne kadar etkili olduğunu göstermek amacıyla bundan 50 yıl önce yapılan bir deney buna örnek olarak gösterilebilir. Bu örnekte; bir sinema salonunda film gösterimi sırasında; projeksiyon makinesinin yanına görüş algısı denemelerinde kullanılan ve çok kısa, anlık süreler ile resim ve harf gösteren bir cihaz (takistoskop) yerleştirilir. Film süresince her 5 saniyede bir flash şeklinde patlayan reklam mesajları ekranda görüntülenir. Bu mesajlar saniyenin 1/ 3000’i kadar kısa bir süre sinema perdesinde göründüğü için hiç kimse fark etmez. Ancak “Coca Cola için”, “Acıktınız mı? Popcorn Yiyin!” şeklinde gönderilen mesajlar sayesinde film arasında popcorn satışının %57.8, Coca Cola satışının da %18.1 oranında artması subniminal reklamın insan davranışlarını ve tüketim tarzını ne kadar etkiliyebileceğini gözler önüne sermiştir.
Bir diğer şekli ise reklamı yapılan ürünün gizli olarak gösterilmesinden ziyade insan beyninde bilinçaltının önem verdiği iki konudan birinin gizli olarak kullanılması yoluyla oluşturulan subliminal reklamlardır. Bu iki konudan biri doğum, diğeri ise ölümdür. Reklamlar içine yerleştirilen seks (doğum) ya da ölüm çağrıştıran ibareler, simgeler yoluyla reklamı yapılan ürüne talebin arttırılmasının hedef alındığı bu reklam türüne verilen en yaygın örnek de Camel’in tek hörgüçlü devesinin ön bacağında dik duran bir erkek figürünün çıplak olarak görüntülenmesidir. Seks ve dolayısıyla doğumu çağrıştıran bu çıplak erkek figürünün de Camel satışlarını gözle görülür ölçüde arttırdığı savunulmaktadır.
Türkiye Subliminal Reklamlar Cenneti mi?
Bir milletvekilinin tüketicinin bu tür reklamlara karşı korunması amacıyla yasa teklifi vermesi, İngiltere ve ABD başta olmak üzere 55 ülkede yasak olan bu tür reklamların Türkiye'de neden serbest olduğu tartışmasını da beraberinde getirdi.
Oysa ki gerek yürürlükten kaldırılan Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun'da (RTÜK) gerekse de bu yıl içinde yürürlüğe giren RTÜK'de bu konu düzenlenmişti. Her ne kadar halihazırda bu konuda araştırma yapan bir birim RTÜK bünyesinde bulunmasa da kanunda “ticari iletişim de bilinç altı yöntemlerin kullanılamayacağı” açıkça ifade edilmiştir. (Ticari iletişim ile kastedilen radyo ve televizyon reklamlarıdır). Ancak bugüne kadar fiiliyatta hiç kullanılmayan bu maddenin bundan sonra da kullanılmayacağı anlaşılmış olacak ki, hem bir milletvekili bu konuda yasa önerisi sunma ihtiyacı hissediyor, hem de Türkiye halen subliminal reklamlar cenneti olarak biliniyor!
Ya Bizim ve Çocuklarımızın Bilinç Altına Gönderilen Diğer Mesajlar?
İnsanların bilinçaltını etkilemeyi amaçlayarak bilinç dışı istem ve davranışlarda bulunmasına yol açan bu yöntem ne yazık ki sadece ürünlerin reklamının yapılması ve satışının arttırılması için kullanılmıyor. Siyasi ya da dini bir görüşün propagandasını yapmak amacıyla da bu yönteme başvurulduğu bilinen bir gerçektir. Örneğin, Time Dergisinin Kaddafi’yi kapak yaptığı bir sayısında çıplak gözle anlaşılamayacak ancak bilinçaltımızı etkileyecek bir yöntemle kill (öldür) yazdığı tespit edilmiştir.
.
İşin en vahim boyutu ise bu mesajlara çocuklarımızın izlediği Disney yapımı çizgi filmlerde dahil çocuk filmlerinde rastlamamızdır. Küçük Deniz Kızı, Aslan Kral ve Alaaddin isimli çizgi filmlerde seks temalı bazı imaj ve görüntülerin bulunduğunun tespit edilmesiyle aileleri büyük bir korku sarmıştır. Evet yanlış okumadığınız bu seks temalı mesajlar ne yazık ki çocuklarımızın izlediği çizgi filmler içine de girmiş durumda. Alaaddin isimli çizgi filmde Alaaddin'in söylediği şarkının sözlerinde “Good girls take your clothes off” (İyi kızlar, senin kıyafetlerini çıkarır) olduğu, Aslan Kral da ise Aslan'ın ağzından çıkan dumanlarla SEX imajının görüntülendiği tespit edilmiştir. Rescuers isimli başka bir çizgi filmde ise, çizgi film kahramanları dışarıda bir arabanın içinde hareket ederken, bir evin penceresinde üstsüz kadın görüntüsü yer almaktadır.
Ana teması, sevgi, dostluk, kardeşlik, yardımseverlik olan ve çocuklarımıza şimdiye kadar gönül rahatlığı ile izlettiğimiz çizgi filmlerin içerisine saklanan pornografik resimler, şiddet unsuru içeren görüntülerden bizi ve çocuklarımızı kim koruyacak? Özel teknoloji ile saklanan bu görüntülerin bir çizgi film ya da çocuk filmi içerisinde bulunup bulunmadığının araştırmasını, incelemesini kim yapacak? Ya da böyle bir unsur tespit edildiği zaman bunun cezası ne olacak? Cezasını hangi kurum verecek?
Ne yazık ki göstermelik de olsa Radyo ve Televizyon Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Kanununda subliminal reklamların yasak olduğu belirtilirken, çizgi filmler ya da diğer filmler içinde yer alan bazen bir ideolojiyi öven bazen de cinsel içerikli görüntülerin yerleştirildiği subliminal mesajlara karşı Türkiye'de bir araştırma ve koruma mekanizması bulunmamaktadır.
Çocuklarımızın kişiliğinin oluştuğu en önemli yaş dilimi olan 0-7 yaş arası dönemde kontrolümüz dışında çocuklarımızın bilinçaltına sokulan subliminal mesajların yaratacağı tehlikeli kişiliklerin sorumluluğunu ise kim üstlenecek, merakla bekliyorum.
1 Yorumlar
özellikle aile kurma arefesinde olan benim gibi gençlerin kesinlikle bilinçlenmesi ve bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum..
YanıtlaSilSonraki nesilleri kontrol edebilip illüminatinin eline teslim etmeyelim..
Çok üzülüyorum gerçekten..
Teknoloji ilerliyor ama zararı yararından çok gibi, Allah yardım etsin bilinçli olmak için çabalayanlara..